17 Mart 2013 Pazar

MAVİ OKYANUS

Kaç kişiyi sevebilirsiniz? Kalbinizde kaç tane yer var hiç düşündünüz mü?

Doğduk, gözleri sevgiyle bakan bir kadına sarıldık. Onsuz olamıyorduk, tüm ihtiyaçlarımızın giderilmesi ona bağlıydı. Hele de bize, sol göğsünden süt verirken ve bir yandan biz onu emerken kalbinin atışlarını dinlerken, nasıl da sakinleşirdik. Ne de olsa dokuz ay boyunca duyduğumuz sesti bu, en alışkın olduğumuz ses. Düşünün hala daha birilerini sakinleştirmek için gayriihtiyarî onun sırtını tıpışlamaz mıyız? Ya da birisi bizim arkamızı tıpışladığında rahatlamaz mıyız?
 
Sonra başkaları girdi hayatımıza; babamız, aile büyüklerimiz, komşularımız… Onları sevdik, güven duyduk, onların yanında rahat ettik. Okula gittik, arkadaşlarımızı öğretmenimizi sevdik. Daha da büyüdük şu kızı/bu oğlanı sevdik.
 
Vatanımızı, dinimizi, tuttuğumuz takımı, gittiğimiz okulları… sevdik. Evimizi, sokağımızı, arabamızı, düğünde giydiklerimizi, verilen hediyeleri, balkondaki saksıyı, kedimizi, köpeğimizi…
 
Hatıralarımızı sevdik, bizi biz yapan deneyimlerimizi…
 
Sevmek duygusuna, aidiyet karışmasa sevme ihtiyacımız bu kadar sürekli olabilir mi? İçimizde koca bir okyanus var. Masmavi, derin ve engin. Ne kadar çok kişiyi, eşyayı, duygu ve düşünceyi barındırıyor, ne kadar engin…
 
Sevginin rahatlatıcı, tedavi edici gücünü reddediyoruz kimi zaman. Kaybetme korkusu sevmenin olgunlaştırıcı, dinginleştirici gücünün önüne geçebiliyor. Bizim sevgimize karşılık vermediğini düşündüğümüz, bizi hayal kırıklığına uğratan varlıkları hayatımızdan çıkarmak yerine onlardan nefret etmeyi seçebiliyoruz.
 
Nefret, bizim kendimizi geliştirmemiz için harcamamız gereken enerjiden çalıyor. Doğru kararlar vermemizi engelliyor ve içimizdeki koskocaman mavi okyanusumuzu farkına varmıyoruz, derinliklerini keşfedemiyoruz. Girişimcilik ruhumuzu yaralıyor nefret, bir daha acı çekme olasılığı sevmenin rahatlatıcı dinginleştirici tadına varmamızın önünde engel oluyor.
 
Affedin! Evet evet affedin. Affetmek, onu hoşgörmek değil ki. Kendimizi ondan özgür bırakmak, onunla olan bağlarımızı tümden koparmak, içimizdeki mavi okyanusu keşfetmek için yelkenlerimizi yeniden serin temiz ferah rüzgârlarla doldurmak demek.
 
Affedin ve küllerinizden yeniden doğun…


www.serkanozkan.com.tr     www.okunlp.com
0 532 593 26 29

12 Mart 2013 Salı

BASKIN SEVGİ DİLİ: HİZMET EYLEMLERİ

Hizmet eylemleri, birlikte olduğunuz kişinin hoşuna giden şeyleri yapmak anlamına gelir. Yemek pişirmek, sofrayı kurmak, bulaşık yıkamak, ortalığı toplamak ve temizlemek, lavaboları temizlemek, banyodaki kılları toplamak, araba yıkamak, bebeğin altını değiştirmek, çöpü dökmek, toz almak, evi boyamak, çiçek bakımı yapmak, köpeği yürüyüşe çıkarmak, kedinin kumunu temizlemek, akvaryumu temizlemek….

Bütün bu eylemler, düşünce, planlama, zaman, enerji ve çaba ister. Gerçekten isteyerek ve içtenlikle yaptığınız takdirde sevginizi de ifade etmiş olursunuz.
 
Birbirimizden bir şeyler rica edebiliriz ama asla bir şeyler talep etmemeliyiz. Çiftin her iki üyesi de birbirlerinden bir şeyler beklemek yerine ricalarda bulunmaya başladıklarında ilişki de yoluna girer. Eleştiri ve beklentiler ise ilişkilere engel olur. Ricalar sevgiyi yönlendirirken, talepler sevgi akışını keser.
 
Evlenmeden önce birbirimiz için yaptığımız şeyler evlendikten sora yapacaklarımızın garantisi değildir. Bu nedenle evlilik sonrası beklentilerimizi bulamayabiliriz.  Evlilik süreci içinde birisinin diğerine karşı yönelttiği eleştiriler onun sevgi dilinin ne olduğu ve beklentileri konusunda çok net ipuçları sunar. İnsanlar eşlerini en çok en derin duygusal ihtiyaçlarının bulunduğu konularda eleştirme eğilimindedirler. Aslında bu eleştiriler sevgi için yalvarmanın işe yaramayan yöntemidir.
 
Herhangi bir konuda eşini eleştiren biri aslında eşinin yaptığı şeyi yapmasını istemediğinden değil kendi sevgi dilini kullanmadığından yakınmaktadır. Örneğin kadın eşini maça gittiği için değil onunla yeterince vakit geçirmediği için eleştirir. Kendi sevgi deposu dolan kadın eşinin maça gitmesine karşı çıkmaz.
 
 Sevgi dili hizmet eylemleri olan biri paspas olmamaya dikkat etmelidir. Paspas, cansız bir eşyadır. Onunla ayağınızı silebilir ona basabilirsiniz, onu tekmeleyebilir, istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz. Hiçbir şey istemez ve beklemez, hizmetçiniz olabilir ama sevgiliniz olmaz. Eşinize de cansız eşyalar gibi davranırsanız sevgiyi ortadan kaldırırsınız. İnsanları suçluluk duygusuyla kullanmanın, “İyi eş olsaydın …. yapardın.” demenin, sevgiyle ilgisi yoktur. Kimse paspas edilmemeli ve paspas haline gelmesine de izin verilmemelidir. Kişinin kendini kullandırması sevgi davranışı değil tam aksine ihanettir. Bunu yaptığınızda kendinizi kullandırdığınız insanın insana yakışmayan bir alışkanlık edinmesine izin vermiş olursunuz. Sevgi şunu söyler: “Seni, bana böyle davranmana izin vermeyecek kadar çok seviyorum. Bu davranışların benim için olduğu kadar senin için de iyi değil.”
 
Eşimizin sevgi dili bizden kendi kafamızdaki rol modeline uygun gelmeyen şeyler bekliyorsa hepimiz bunları yapabilmek için modellerimizi aşmak zorundayız. Benimsediği rol modeli evde iş yapmamak olan erkek, karısının sevgi deposunu doldurabilmek için bunu yapmalıdır. Değişen dünya koşullarında geleneksel erkek ve kadın rolleri de kayboldu. Ancak bu durum, modellerin ortadan kalkması anlamına gelmiyor tam tersine model sayısının çoğaldığı anlamına geliyor. Eskiden rol modeli olarak anne ve babamız dışında fazla bir seçeneğimiz yokken şimdi televizyonlar, filmler ve diğer birçok şey, rol modeli olarak benimseyebileceğimiz birçok seçeneği bize sunuyor. Bir erkek kendisi gibi tüm gün çalışan karısından annesinin yaptığı tüm görevleri bekleyemeyeceği gibi eğer ve üstelik eşinin sevgi dili hizmet eylemleri ise mutlaka evde iş yapmalıdır.
 
Eşinizin Baskın Sevgi Dili Hizmet Eylemleri İse;
     * Eşinizin son birkaç haftadır sizden yapmanızı istediği şeyleri listeleyin. Her hafta birini seçin ve bir sevgi ifadesi olarak yapın.
 
     * Eşinize bir ay boyunca her üç günde bir şöyle bir not verin: “Bugün sana olan sevgimi …….yaparak göstereceğim.” Boşluğa, yeri süpürmekten bulaşık yıkamaya dek herhangi bir şey yazabilirsiniz.
 
     * Eşinizden gelecek ay yapmanızı istediği on şeyi listelemesini isteyin. Bunları en çok istediğinden en az istediğine doğru bir öncelik sırasına koysun. Bunları en önemli olandan başlayarak sırayla bir ay boyunca yapın.
 
      * Eşiniz evde yokken çocuklarınızı da hizmet eylemleri için kullanın ve eşiniz içeri girdiğinde “Sürpriiiiz! Seni seviyoruz!” diye bağırın.
 
      * Eşiniz en çok hangi işi yapmamanızdan şikâyet ediyor? Eşiniz için bu, gerçekten önemli olabilir. Bunu yapmanız bin tane gül vermekten daha önemli olabilir.
 
     * Sizin sevgi diliniz hizmet eylemleri ise isteklerinizin aşağılama veya şikâyet şeklinde olmamasına dikkat edin. “Ne olur da bulaşıkları bir gün de sen yıkasan” yerine “Bulaşıkları yıkadığın zaman gerçekten çok mutlu oluyorum bunu sevmediğin halde sırf beni mutlu etmek için yapman beni gerçekten çok sevindiriyor…” gibi.
 
      * Eşinizin çok istediği bir şeyi bitirdiğinizde işin yanına küçük bir sevgi notu ekleyin.
 
      * Paranız varsa bu hizmet eylemleri için birisini tutun.
 
      * Eşinize günlük hizmet eylemleri için ne istediğini sorun. Çamaşırları kirli sepetine atmak, çöpü çıkarmak… gibi.

www.serkanozkan.com.tr   www.okunlp.com
0532 492 26 20

7 Mart 2013 Perşembe

BASKIN SEVGİ DİLİ: HEDİYE ALMA

Hediye, elinizde tuttuğunuzda “Bak beni düşünmüş.” diyebileceğiniz bir şeydir. Para karşılığında alınıp alınmamasının bir önemi yoktur. Hediyeler sevginin görsel sembolleridir. Baskın sevgi dili hediye vermek olan bir kişi için kendisine sunulan bir hediye sonsuz bir değere sahiptir, onu kullanmaktan sonsuz mutluluk duyar. Bu tür kişiler hediye alamadıklarında sevgiyi sorgulamaya başlarlar.

Maddi koşulları yetersiz bir partnerden alınan hediyenin maddi değeri sorgulanmazken maddi imkanları çok fazla olan bir partner sürekli çok ucuz hediyeler alıyorsa bu, sorgulanan bir durumdur ve bir mesaj olarak algılanabilir.
 
Hediyeler satın alınabilir, bir yerden bulunabilir veya bizzat yapılabilir. Baskın sevgi diliniz hediye almak ve vermek değilse ama bu dili baskın olan bir eşiniz varsa ve nasıl bir hediye alacağınızı bilmiyorsanız, eşinizin yıllar içinde en çok hangi tür hediyeleri aldığında heyecanlandığını hatırlayarak işe başlayabilirsiniz. Bunların illaki sizin verdiğiniz hediyeler olması gerekmez. Eğer hediye seçmek konusunda kendinize güvenmiyorsanız eşinizi iyi tanıyan bir arkadaşı ya da akrabasından da yardım alabilirsiniz.
 
Bazı kişiler, hediye vermenin gereksiz bir masraf olduğunu düşünürler. Hediye için harcanan paranın yatırım aracı olarak değerlendirilmesinin daha makul ve mantıklı olacağını savunurlar. Tutumlu davranarak ve yatırım yaparak kendi geleceğinizi ve güvenliğinizi satın alabilirsiniz. Paranızı bu şekilde kullanarak kendi duygusal ihtiyaçlarınızı karşılarsınız peki ama eşinizin duygusal ihtiyaçları ne olacak?
 
Ayrıca kendinizin de bir hediye olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Eşinizin size ihtiyacı olduğunda yanında olmanız, baskın sevgi dili hediye almak olan birisi için çok daha anlamlıdır. Eşinizin baskın sevgi dili hediye almaksa, kriz anlarında onun yanında olmak sizin ona sevginizi ifade etmeniz açısından en anlamlı yoldur. Eşinizin fiziksel varlığı sizin için önemliyse bunu ona net bir şekilde ifade etmeniz gerekir.
 
Eşinizin Baskın Sevgi Dili Hediye Almak İse;
     * Hediyelerle bir resmigeçit yapın. Sabah bir kutu şeker bırakın, öğlen çiçek yollayın akşam bir giysi armağan edin. Bunu sürekli yapmanız gerekmez ama uzun bir süredir yapmadıysanız bir hafta boyunca her gün yapın. Emin olun eşiniz bunu sürekli olarak istemeyecektir. Ancak daha sonra kesmeyin, ara ara hediye vermeye devam edin.
 
     * Çevreniz, hediye vermeniz için bir sürü seçenek sunacaktır. Bir çiçek, ilginç bir dal parçası, bir taş…

     * El yapımı hediyelerin değerini keşfedin, sizin elde yaptığınız hediyeler onun için çok anlamlı olacaktır.
 
     * Eşinizin size verdiği tüyoları değerlendirin. “Şunu gerçekten çok seviyorum” ya da “Bundan bende de olsaydı…” gibi
 
     * Onun hoşlanacağı türden bir kitap alın ve o kitabı kendiniz de okuyun belli aralıklarla bölümler üzerinde konuşun.
 
     * Onun adına bir yardım kuruluşuna bağışta bulunun, ağaç dikin.

www.serkanozkan.com.tr   www.okunlp.com
0532 492 26 20