29 Nisan 2013 Pazartesi

ÇOCUKLAR VE SEVGİ DİLLERİ



1. Onaylayıcı Kelimeler: Ebeveynler çocukları küçükken onaylayıcı kelimeleri çok sık kullanırlar. Onların kaşını gözünü överler, emeklerken yürürken destekleyici, özendirici laflar ederler. Ancak çocuğumuz büyüdükçe onaylayıcı kelimelerin yerini eleştirel kelimeler alır. Çocuğun yaptıklarından ziyade yapmadıklarına, başarılarından ziyade başarısızlıklarına odaklanmaya başlarız. Otuzbeşine gelmiş yetişkinlerin kulaklarında hala anne ya da babasının; “ Çok şişmansın, seni kimse sevmeyecek/evlenmeyecek.” “Çok kötü bir öğrencisin emeklerime yazık en iyisi okulu bırak.” “Ne kadar sorumsuzsun, bu kadar da aptal olamazsın.” sözleri çınlar durur. Baskın sevgi dilleri hasar yaratacak şekilde ihmal edilen yetişkinler, özgüven mücadelesine girişir ve hayatları boyunca sevilmediklerini hissederler.

2.    Birlikte Kaliteli Zaman Geçirmek: Bütün ilginizi çocuğunuza odaklamanız anlamına gelir. Çocuğa top almakla, onunla birlikte top oynamak gerçekten farklıdır. Ebeveynler çocuklarını gerçekten seviyor olabilirler ama bu yetmez. Çocuklarınızın ilgi alanlarına girmeli onları öğrenmelisiniz. Burada önemle üzerinde durulması gereken, onu, sizin ilgi alanlarınıza çekmek için zorlamamak onun ilgi alanlarını birlikte gerçekleştirmek, hiç olmazsa iyi bir izleyici olmayı başarabilmektir. Çoğu yetişkin, ebeveynleri ile ilgili olarak onların söylediklerini değil yaptıklarını hatırlar. Çocuğunuzun size en ihtiyaç duyduğu anlarda onunla zaman geçirmezseniz, sizin ona en ihtiyaç duyduğunuz yaşlılık döneminizde onu yanınızda bulamayabilirsiniz.

3.    Hediye Almak: Çoğu yetişkin bu dili abartır. Öyle ki oyuncak mağazalarındaki ebeveynlerin tek sevgi dilinin bu olduğunu sanabilirsiniz. Bazı ebeveynlerde kendi anne babalarının ona alamadıkları şeyleri kendi çocuklarına almakla aslında kendisini tatmin etme eğilimi de vardır. Ebeveynler bütün bunları iyi niyetle yapabilir ama yine de kendi çocuklarının duygusal ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kalabilirler. Çocuğunuz, verdiğiniz hediyeleri hemen bir kenara atıyorsa, bu nedenle pek sık teşekkür etmiyorsa, verdiğiniz hediyelere özenli davranmıyorsa büyük bir olasılıkla baskın sevgi dili hediye almak değildir. Ama hediyeleri minnetle karşılıyor, alınanları başkalarına göstererek sevincini ifade ediyor, hediyeye önem veriyor, onu özel bir yere koyuyor, uzun bir süre onunla oynuyorsa baskın sevgi dili bu olabilir.
Peki, çocuğunuzun baskın sevgi dili hediye almak ama sizin de bunun için yeterli maddi gücünüz yoksa ne olacak? Hediyenin kalitesi ve değeri önemli değildir. Önemli olan düşünmüş olmanızdır. Kendiniz yaptığınız bir hediyeyi pahalı bir hediyeden daha çok sevebilir çocuğunuz. Hatta bozulmuş oyuncaklarını tamir bile edebilirsiniz.

4.    Hizmet Eylemleri: Çocuklar küçükken ebeveynleri sürekli olarak hizmet eylemlerinde bulunur. Zaten çocuk, bu eylemler olmadan yaşamını sürdüremez. Daha sonraları çocuğunuz, sıradan hizmet eylemleri için bile sık sık teşekkür ediyorsa, örneğin ödevine yardımcı olduğunuzda bu, onun için iyi bir not almaktan çok daha anlamlıysa bisikletini onardığınızda size minnetle bakıyorsa çocuğunuzun sevgi dili hizmet eylemleri olabilir. O da size işlerinizde yardımcı olmayı öneriyorsa kendi diliyle sevgisini göstermeye çalışmaktadır.

5.    Fiziksel Temas: Çocukların gelişiminde fiziksel temasın ne denli önemli olduğunu hepimiz biliriz. Ama ergenliğe ulaşmış bir çocuğa sarılıp öpmek yaşıtlarının arasında gerçekleşiyorsa çocuk tarafından sıcak bakılmayabilir. Dolayısıyla sevgi eylemlerini kimlerin yanında yaptığınıza da dikkat etmelisiniz. Ergenlikteki çocuğunuzun yanaklarını mıncıklamak, saçını karıştırıp modelini bozmak onu rahatsız edebilir. Ancak ona dokunmak, elinizi omzuna koymak, sarılmak, otururken arkasından omuzlarına dokunmak, okşamak, ellerine masaj yapmak… onları çok mutlu edecektir.

Çocuğunuzu gözlemleyin. Sevgisini nasıl ifade ettiğini keşfedin. Ricaları ya da davranışları çoğunlukla onların sevgi diline işaret eder. Çocuk siz işten geldiğinizde kucağınıza hoplayarak saçlarınızı mı karıştırıyor yoksa sizi odasına götürüp bir şeyler mi göstermeye çalışıyor?
Ebeveynler olarak çocuklarımızı genellikle aynı kalıplara sokmaya çabalarız. Ama her çocuk farklıdır. Bir çocuğa sevgi ifade eden şey bir başkası için anlam taşımayabilir. Baskın sevgi dili fiziksel temas olan çocuğunuzu kaliteli zaman geçirmek için yürüyüşe çıkarmaya çalıştığınızda onu kendinizden soğutabilirsiniz. Çocuğunuza sevildiğini hissettirmek istiyorsanız onun baskın sevgi dilini öğrenin.

Bir genç evden kaçtığında ya da ailesini utandıracak bir şey yaptığında ebeveynleri “Onun için yaptığımız onca şeyden sonra… diyebilirler. Ancak o sırada aynı genç, sosyal yardım uzmanına veya polise ailesinin onu hiç sevmediğini, anlamadığını anlatmakta olabilir. 

www.serkanozkan.com.tr       www.okunlp.com


18 Nisan 2013 Perşembe

BASKIN SEVGİ DİLİ: FİZİKSEL TEMAS


Uzun zamandan beri fiziksel temasın sevgiyi iletmekte etkili bir yol olduğunu biliyoruz. Dokunularak sevilen, kucaklanan çocukların duygusal yönleri uzun süre boyunca fiziksel temastan mahrum kalan çocuklara oranla daha güçlü geliştiğini biliyoruz. Ancak fiziksel temas eşler arasındaki sevgiyi iletmek için de güçlü bir araçtır. Elele tutuşmak, sarılmak, öpüşmek, cinsel ilişkiye girmek… kişinin eşine olan sevgisini ifade etme biçimleridir. Bazı insanlar fiziksel temas olmadan sevildiklerini hissetmezler.

Baskın sevgi dili fiziksel temas olan bir erkek için çok zor yapılan yemeklerle donatılmış bir sofra yerine dokunmalar, sırt kaşımaları, baş okşamaları ve cinsellik çok daha fazla anlamlıdır.
Baskın sevgi dili fiziksel temas olan çocuklar ve büyükler yüzlerine atılan bir tokattan da diğerlerine göre çok daha fazla etkilenirler. Şefkatli bir sarılma da benzer nedenle, seni seviyorum demenin çok güçlü bir ifadesi, haykırışı olabilir.

 Hangi dokunuşların eşinizi mutlu ettiğini anlamanın yolu ona dokunmaktır. Her kişinin duyarlı bölgeleri bir diğerinden farklı olabilir. Ona kendi tarzınızla ve kendi istediğiniz zamanlarda dokunmak için ısrarcı olmayın. Onun sevgi dilini konuşmayı öğrenin. Size ya da bir önceki partnerinize zevk veren bir dokunuş ona zevk vermek zorunda değildir. Dokunacak yeni yerler, yeni yöntemler size de ona da heyecan verir. Hiç masa altı yöntemi denemediyseniz dışarıda yemek yemek ilginç bir hale gelebilir.

Sevgi dokunuşları bir masaj kadar uzun sürebildiği gibi fincana kahve doldururken elinizi onun omzuna koymak ya da evin koridorunda karşılaştığınız zaman şöyle bir deyivermekte olduğu gibi bir anlık da olabilir. Üstü kapalı sevgi dokunuşları çok zaman almaz ama çok şeyler ifade eder. Eve geldiğinizde baskın sevgi dili fiziksel temas olan eşinize sarılıp onu öpmek eşiniz için paha biçilmezdir.

Çevremiz, partnerleri tarafından aldatılanların yaşadıkları duygusal sarsıntıları atlatmaya çalışan insanlarla dolu. Bu sarsıntı özellikle baskın sevgi dili fiziksel temas olan kişilerde çok daha şiddetli olur. O çok ihtiyaç duyduğu, fiziksel temasla ifade edilen sevgi, başka birine verilmektedir. Bu durumda sadece sevgi deposu boşalmakla kalmaz, delik deşik olur.
Kriz zamanlarında birbirimize sarılırız. Çünkü fiziksel temas sevgiyi çok güçlü bir biçimde ifade etme aracıdır. Olayları değiştiremeyebiliriz ama sevildiğimizi hissettiğimizde birçok şeye daha kolay dayanırız.

Baskın sevgi dili fiziksel temas olan eşiniz için yapabileceğiniz en önemli şey, kriz zamanlarında ona olan sevginizi daha fazla ifade etmektir ve bunu ona sarılarak yapmalısınız. Krizler sevgiyi ifade etmek için kaçırılmayacak fırsatlardır. Şefkatli dokunuşlarınız kriz sonrasında da akılda kalacaktır. Ancak dokunmayı ihmal ederseniz bu da unutulmayacaktır.

Flört döneminde elele tutuşmayı, sarılmayı öpüşmeyi çiftin her iki üyesi de isterken evlilikle birlikte baskın sevgi dilleri kendini göstermeye başlar. Baskın sevgi dili fiziksel temas olan birisi için eşinin, onun dokunmalarına ve yaklaşmalarına cevap vermemesi, içe kapanma, kendini çekme, reddedildiğini ya da sevilmediğini düşünme nedenidir. Oysa örneğin partnerinin baskın sevgi dili hizmet eylemleri ise o, yemekleri hazırlayarak, evi temizleyerek, çamaşırları yıkayıp, ütüyü yaparak sevgisini gösterdiğini düşünecektir.
Özellikle erkeklerin cinselliğe düşkün olması onların baskın sevgi dilinin fiziksel temas olduğu anlamına gelmez. Cinselliğe düşkün olduğu için kendi sevgi dilinin fiziksel temas olduğunu sanan erkek, eşinin ona yeterince zaman ayırmadığını, dinlemediğini, eleştirilerini aşağılayarak yaptığını düşündüğünde ya da eşinin onu kapıda karşılamasının çok önemli olduğunu hissettiğinde baskın sevgi dilini saptamak konusunda yeniden düşünmelidir. Eşinizin eleştirel ve yargılayıcı sözleri gerçekten canınızı sıkıyorsa baskın sevgi diliniz onaylayıcı kelimelerdir. Eşinizin size yeterince zaman ayırmadığını, dinlemediğini düşünüyorsanız baskın sevgi diliniz kaliteli zaman geçirmek olabilir. Eşinizin sizi kapıda karşılaması ya da mükemmel sofralar kurması sizin için çok önemliyse baskın sevgi diliniz muhtemelen hizmet eylemleridir.

Eşinizin Baskın Sevgi Dili Fiziksel Temas İse;
Arabadan eve ya da alışveriş merkezine doğru yürürken eşinizin elini tutun.
Birlikte yemek yerken dizinizi veya ayağınızı ona dayayın.
Eşinize yaklaşıp şöyle deyin: “Son zamanlarda seni sevdiğimi söyledim mi hiç?” Onu kollarınıza alın ve sarılarak bir süre sırtını okşayın. “Sen harikasın.” diye devam edin. Sonra ondan ayrılın ve işinize devam edin (Bu süre içinde yatak odasına koşma dürtüsüne direnin).
Eşiniz otururken arkasından yaklaşın ve omuzlarına masaj yapmaya başlayın. Eşiniz durmanızı istemediği sürece bir süre devam edin.
Seksi ayak masajı yaparak başlatın, masajı diğer bölgelere uygulayarak devam edin.
Jakuziyi daha sık kullanın (Evinizde jakuzinin yoksa yılda iki kere jakuzisi olan bir otelde yer ayırtın.)
Arabada, otobüste onun koluna eline, karnına vs dokunun. Eğer size “Dur” derse her anlamda frene basın.
Akrabalarınız eşiniz dostunuz size ziyarete geldiğinde onların yanında da ona dokunun, sarılın, kolunuzda gezdirme, koluna girme gibi hareketler yapın.
Eşiniz eve geldiğinde onu kucaklayarak sarılarak karşılayın. Normalde nerede karşılıyorsanız bir etap önce karşılayın. Örneğin salonda karşılıyorsanız, kapıda; kapıda karşılıyorsanız asansörün önünde, orada karşılıyorsanız apartman girişinde karşılamak gibi. Bunu arada bir yapın.

www.serkanozkan.com.tr   www.okunlp.com




9 Nisan 2013 Salı


Kitabımız OKU'nun ikinci baskısı www.netkitap.com, İleri Kitapevi, Duvar Kitapevi, Alsancak Genel Merkez'imiz, Marmaris ve Ortaca şubelerimizde satışa sunulmuştur. Çok yakında D&R'larda da bulabilirsiniz. İzmir Tüyap Kitap Fuarı'nda da varız. Kitabımızla ilgili görüş ve düşüncelerinizi bizimle paylaşmanızı diliyoruz. SEVGİ...

www.serkanozkan.com.tr       www.okunlp.com


17 Mart 2013 Pazar

MAVİ OKYANUS

Kaç kişiyi sevebilirsiniz? Kalbinizde kaç tane yer var hiç düşündünüz mü?

Doğduk, gözleri sevgiyle bakan bir kadına sarıldık. Onsuz olamıyorduk, tüm ihtiyaçlarımızın giderilmesi ona bağlıydı. Hele de bize, sol göğsünden süt verirken ve bir yandan biz onu emerken kalbinin atışlarını dinlerken, nasıl da sakinleşirdik. Ne de olsa dokuz ay boyunca duyduğumuz sesti bu, en alışkın olduğumuz ses. Düşünün hala daha birilerini sakinleştirmek için gayriihtiyarî onun sırtını tıpışlamaz mıyız? Ya da birisi bizim arkamızı tıpışladığında rahatlamaz mıyız?
 
Sonra başkaları girdi hayatımıza; babamız, aile büyüklerimiz, komşularımız… Onları sevdik, güven duyduk, onların yanında rahat ettik. Okula gittik, arkadaşlarımızı öğretmenimizi sevdik. Daha da büyüdük şu kızı/bu oğlanı sevdik.
 
Vatanımızı, dinimizi, tuttuğumuz takımı, gittiğimiz okulları… sevdik. Evimizi, sokağımızı, arabamızı, düğünde giydiklerimizi, verilen hediyeleri, balkondaki saksıyı, kedimizi, köpeğimizi…
 
Hatıralarımızı sevdik, bizi biz yapan deneyimlerimizi…
 
Sevmek duygusuna, aidiyet karışmasa sevme ihtiyacımız bu kadar sürekli olabilir mi? İçimizde koca bir okyanus var. Masmavi, derin ve engin. Ne kadar çok kişiyi, eşyayı, duygu ve düşünceyi barındırıyor, ne kadar engin…
 
Sevginin rahatlatıcı, tedavi edici gücünü reddediyoruz kimi zaman. Kaybetme korkusu sevmenin olgunlaştırıcı, dinginleştirici gücünün önüne geçebiliyor. Bizim sevgimize karşılık vermediğini düşündüğümüz, bizi hayal kırıklığına uğratan varlıkları hayatımızdan çıkarmak yerine onlardan nefret etmeyi seçebiliyoruz.
 
Nefret, bizim kendimizi geliştirmemiz için harcamamız gereken enerjiden çalıyor. Doğru kararlar vermemizi engelliyor ve içimizdeki koskocaman mavi okyanusumuzu farkına varmıyoruz, derinliklerini keşfedemiyoruz. Girişimcilik ruhumuzu yaralıyor nefret, bir daha acı çekme olasılığı sevmenin rahatlatıcı dinginleştirici tadına varmamızın önünde engel oluyor.
 
Affedin! Evet evet affedin. Affetmek, onu hoşgörmek değil ki. Kendimizi ondan özgür bırakmak, onunla olan bağlarımızı tümden koparmak, içimizdeki mavi okyanusu keşfetmek için yelkenlerimizi yeniden serin temiz ferah rüzgârlarla doldurmak demek.
 
Affedin ve küllerinizden yeniden doğun…


www.serkanozkan.com.tr     www.okunlp.com
0 532 593 26 29

12 Mart 2013 Salı

BASKIN SEVGİ DİLİ: HİZMET EYLEMLERİ

Hizmet eylemleri, birlikte olduğunuz kişinin hoşuna giden şeyleri yapmak anlamına gelir. Yemek pişirmek, sofrayı kurmak, bulaşık yıkamak, ortalığı toplamak ve temizlemek, lavaboları temizlemek, banyodaki kılları toplamak, araba yıkamak, bebeğin altını değiştirmek, çöpü dökmek, toz almak, evi boyamak, çiçek bakımı yapmak, köpeği yürüyüşe çıkarmak, kedinin kumunu temizlemek, akvaryumu temizlemek….

Bütün bu eylemler, düşünce, planlama, zaman, enerji ve çaba ister. Gerçekten isteyerek ve içtenlikle yaptığınız takdirde sevginizi de ifade etmiş olursunuz.
 
Birbirimizden bir şeyler rica edebiliriz ama asla bir şeyler talep etmemeliyiz. Çiftin her iki üyesi de birbirlerinden bir şeyler beklemek yerine ricalarda bulunmaya başladıklarında ilişki de yoluna girer. Eleştiri ve beklentiler ise ilişkilere engel olur. Ricalar sevgiyi yönlendirirken, talepler sevgi akışını keser.
 
Evlenmeden önce birbirimiz için yaptığımız şeyler evlendikten sora yapacaklarımızın garantisi değildir. Bu nedenle evlilik sonrası beklentilerimizi bulamayabiliriz.  Evlilik süreci içinde birisinin diğerine karşı yönelttiği eleştiriler onun sevgi dilinin ne olduğu ve beklentileri konusunda çok net ipuçları sunar. İnsanlar eşlerini en çok en derin duygusal ihtiyaçlarının bulunduğu konularda eleştirme eğilimindedirler. Aslında bu eleştiriler sevgi için yalvarmanın işe yaramayan yöntemidir.
 
Herhangi bir konuda eşini eleştiren biri aslında eşinin yaptığı şeyi yapmasını istemediğinden değil kendi sevgi dilini kullanmadığından yakınmaktadır. Örneğin kadın eşini maça gittiği için değil onunla yeterince vakit geçirmediği için eleştirir. Kendi sevgi deposu dolan kadın eşinin maça gitmesine karşı çıkmaz.
 
 Sevgi dili hizmet eylemleri olan biri paspas olmamaya dikkat etmelidir. Paspas, cansız bir eşyadır. Onunla ayağınızı silebilir ona basabilirsiniz, onu tekmeleyebilir, istediğiniz her şeyi yapabilirsiniz. Hiçbir şey istemez ve beklemez, hizmetçiniz olabilir ama sevgiliniz olmaz. Eşinize de cansız eşyalar gibi davranırsanız sevgiyi ortadan kaldırırsınız. İnsanları suçluluk duygusuyla kullanmanın, “İyi eş olsaydın …. yapardın.” demenin, sevgiyle ilgisi yoktur. Kimse paspas edilmemeli ve paspas haline gelmesine de izin verilmemelidir. Kişinin kendini kullandırması sevgi davranışı değil tam aksine ihanettir. Bunu yaptığınızda kendinizi kullandırdığınız insanın insana yakışmayan bir alışkanlık edinmesine izin vermiş olursunuz. Sevgi şunu söyler: “Seni, bana böyle davranmana izin vermeyecek kadar çok seviyorum. Bu davranışların benim için olduğu kadar senin için de iyi değil.”
 
Eşimizin sevgi dili bizden kendi kafamızdaki rol modeline uygun gelmeyen şeyler bekliyorsa hepimiz bunları yapabilmek için modellerimizi aşmak zorundayız. Benimsediği rol modeli evde iş yapmamak olan erkek, karısının sevgi deposunu doldurabilmek için bunu yapmalıdır. Değişen dünya koşullarında geleneksel erkek ve kadın rolleri de kayboldu. Ancak bu durum, modellerin ortadan kalkması anlamına gelmiyor tam tersine model sayısının çoğaldığı anlamına geliyor. Eskiden rol modeli olarak anne ve babamız dışında fazla bir seçeneğimiz yokken şimdi televizyonlar, filmler ve diğer birçok şey, rol modeli olarak benimseyebileceğimiz birçok seçeneği bize sunuyor. Bir erkek kendisi gibi tüm gün çalışan karısından annesinin yaptığı tüm görevleri bekleyemeyeceği gibi eğer ve üstelik eşinin sevgi dili hizmet eylemleri ise mutlaka evde iş yapmalıdır.
 
Eşinizin Baskın Sevgi Dili Hizmet Eylemleri İse;
     * Eşinizin son birkaç haftadır sizden yapmanızı istediği şeyleri listeleyin. Her hafta birini seçin ve bir sevgi ifadesi olarak yapın.
 
     * Eşinize bir ay boyunca her üç günde bir şöyle bir not verin: “Bugün sana olan sevgimi …….yaparak göstereceğim.” Boşluğa, yeri süpürmekten bulaşık yıkamaya dek herhangi bir şey yazabilirsiniz.
 
     * Eşinizden gelecek ay yapmanızı istediği on şeyi listelemesini isteyin. Bunları en çok istediğinden en az istediğine doğru bir öncelik sırasına koysun. Bunları en önemli olandan başlayarak sırayla bir ay boyunca yapın.
 
      * Eşiniz evde yokken çocuklarınızı da hizmet eylemleri için kullanın ve eşiniz içeri girdiğinde “Sürpriiiiz! Seni seviyoruz!” diye bağırın.
 
      * Eşiniz en çok hangi işi yapmamanızdan şikâyet ediyor? Eşiniz için bu, gerçekten önemli olabilir. Bunu yapmanız bin tane gül vermekten daha önemli olabilir.
 
     * Sizin sevgi diliniz hizmet eylemleri ise isteklerinizin aşağılama veya şikâyet şeklinde olmamasına dikkat edin. “Ne olur da bulaşıkları bir gün de sen yıkasan” yerine “Bulaşıkları yıkadığın zaman gerçekten çok mutlu oluyorum bunu sevmediğin halde sırf beni mutlu etmek için yapman beni gerçekten çok sevindiriyor…” gibi.
 
      * Eşinizin çok istediği bir şeyi bitirdiğinizde işin yanına küçük bir sevgi notu ekleyin.
 
      * Paranız varsa bu hizmet eylemleri için birisini tutun.
 
      * Eşinize günlük hizmet eylemleri için ne istediğini sorun. Çamaşırları kirli sepetine atmak, çöpü çıkarmak… gibi.

www.serkanozkan.com.tr   www.okunlp.com
0532 492 26 20

7 Mart 2013 Perşembe

BASKIN SEVGİ DİLİ: HEDİYE ALMA

Hediye, elinizde tuttuğunuzda “Bak beni düşünmüş.” diyebileceğiniz bir şeydir. Para karşılığında alınıp alınmamasının bir önemi yoktur. Hediyeler sevginin görsel sembolleridir. Baskın sevgi dili hediye vermek olan bir kişi için kendisine sunulan bir hediye sonsuz bir değere sahiptir, onu kullanmaktan sonsuz mutluluk duyar. Bu tür kişiler hediye alamadıklarında sevgiyi sorgulamaya başlarlar.

Maddi koşulları yetersiz bir partnerden alınan hediyenin maddi değeri sorgulanmazken maddi imkanları çok fazla olan bir partner sürekli çok ucuz hediyeler alıyorsa bu, sorgulanan bir durumdur ve bir mesaj olarak algılanabilir.
 
Hediyeler satın alınabilir, bir yerden bulunabilir veya bizzat yapılabilir. Baskın sevgi diliniz hediye almak ve vermek değilse ama bu dili baskın olan bir eşiniz varsa ve nasıl bir hediye alacağınızı bilmiyorsanız, eşinizin yıllar içinde en çok hangi tür hediyeleri aldığında heyecanlandığını hatırlayarak işe başlayabilirsiniz. Bunların illaki sizin verdiğiniz hediyeler olması gerekmez. Eğer hediye seçmek konusunda kendinize güvenmiyorsanız eşinizi iyi tanıyan bir arkadaşı ya da akrabasından da yardım alabilirsiniz.
 
Bazı kişiler, hediye vermenin gereksiz bir masraf olduğunu düşünürler. Hediye için harcanan paranın yatırım aracı olarak değerlendirilmesinin daha makul ve mantıklı olacağını savunurlar. Tutumlu davranarak ve yatırım yaparak kendi geleceğinizi ve güvenliğinizi satın alabilirsiniz. Paranızı bu şekilde kullanarak kendi duygusal ihtiyaçlarınızı karşılarsınız peki ama eşinizin duygusal ihtiyaçları ne olacak?
 
Ayrıca kendinizin de bir hediye olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Eşinizin size ihtiyacı olduğunda yanında olmanız, baskın sevgi dili hediye almak olan birisi için çok daha anlamlıdır. Eşinizin baskın sevgi dili hediye almaksa, kriz anlarında onun yanında olmak sizin ona sevginizi ifade etmeniz açısından en anlamlı yoldur. Eşinizin fiziksel varlığı sizin için önemliyse bunu ona net bir şekilde ifade etmeniz gerekir.
 
Eşinizin Baskın Sevgi Dili Hediye Almak İse;
     * Hediyelerle bir resmigeçit yapın. Sabah bir kutu şeker bırakın, öğlen çiçek yollayın akşam bir giysi armağan edin. Bunu sürekli yapmanız gerekmez ama uzun bir süredir yapmadıysanız bir hafta boyunca her gün yapın. Emin olun eşiniz bunu sürekli olarak istemeyecektir. Ancak daha sonra kesmeyin, ara ara hediye vermeye devam edin.
 
     * Çevreniz, hediye vermeniz için bir sürü seçenek sunacaktır. Bir çiçek, ilginç bir dal parçası, bir taş…

     * El yapımı hediyelerin değerini keşfedin, sizin elde yaptığınız hediyeler onun için çok anlamlı olacaktır.
 
     * Eşinizin size verdiği tüyoları değerlendirin. “Şunu gerçekten çok seviyorum” ya da “Bundan bende de olsaydı…” gibi
 
     * Onun hoşlanacağı türden bir kitap alın ve o kitabı kendiniz de okuyun belli aralıklarla bölümler üzerinde konuşun.
 
     * Onun adına bir yardım kuruluşuna bağışta bulunun, ağaç dikin.

www.serkanozkan.com.tr   www.okunlp.com
0532 492 26 20






25 Şubat 2013 Pazartesi

BASKIN SEVGİ DİLİ: KALİTELİ ZAMAN

 Kaliteli zaman, belli bir süre boyunca tüm dikkatinizi, ilginizi yanınızdaki kişiye odaklamanız anlamına gelir. Bir kanepede yan yana oturup birlikte televizyon seyretmek kaliteli zaman geçirmek değildir. Televizyonu kapatıp birbirinizin yüzüne bakarak konuştuğunuzda, bütün dikkat ve ilginizi birbirinize odakladığınızda, birlikte yürüyüş yaptığınızda ya da yemek yediğinizde kaliteli zaman geçirmiş olursunuz. Tabii bu sırada başkalarıyla telefonda konuşmamak ya da mesajlaşmamak kaydıyla.

Yemek yerken birbirinizin yüzüne bakınız. Bir restoranda hangi çiftlerin evli, hangi çiftlerin ise flört aşamasında olduklarını hemen anlayabilirsiniz. Evli çiftlerin sanki birbirleriyle işleri bitmiştir ve ya etrafı seyrederler ya da tabaklarını…
 
Bir baba iki yaşındaki oğlunun karşısına oturup topu ona doğru yuvarladığında ilgisi topa değil oğluna odaklanıyorsa, baba o sırada bir başkasıyla telefonda konuşmuyorsa kaliteli zaman geçirmekte olduklarından söz edebiliriz.
 
Eşi günlük gelişmeleri anlatırken televizyondaki haberlere ya da futbol yorumlarına bakan erkek, eşiyle kaliteli zaman geçirmiyordur ve eşinin baskın sevgi dili kaliteli zaman ise eşi, kendisinin ihmal edildiğini, önemsenmediğini ya da sevilmediğini düşünecektir. Eşinin yüzüne bakarken sıkıntılı ya da sabırsız bir vücut dili kullanan ya da “Sen bitir de ben konuşayım.” yüz ifadeli kişinin karşısındaki diğer kişi de aynı hisleri duyacaktır.

Kaliteli zaman geçirmenin iki temel türü vardır: 

1. Kaliteli Sohbet: Kimi zaman eşlerin hiç konuşamadıklarından yakındıklarını duyarız ama burada kastedilen elbette ki hiç ses çıkarmamak değildir, sadece anlamlı, karşılıklı anlayış ve ilgiye dayalı sohbetlerin edilmediği anlamına gelmektedir. Kaliteli sohbet, onaylayıcı kelimelerden farklıdır. Onaylayıcı kelimelerde ne söylediğiniz önemlidir kaliteli sohbette ise ne duyduğunuz. Eşinizin baskın sevgi dili kaliteli sohbet ise karşınızdakinin söylediğini pür dikkat dinlemelisiniz, sorularınızı onu kesmek, kafasını karıştırmak, öneride bulunmak için değil onu dinlediğinizi göstermek düşünce istek ve duygularını anlamak için sorun. Size her gün işyerindeki aynı sorunları anlatan eşiniz sizden ne yapacağına dair öneri istememektedir, sadece ve sadece onu dinlediğinizi, anladığınızı, yanında ve arkasında olduğunuzu hissettirmenizi istemektedir. Tavsiyelerimizi sadece istendiği zaman sunmalıyız. Bunu yaparken de asla üstünlük taslamamalıyız. Çoğumuz, nasıl konuşacağımızı biliyoruz ama nasıl dinleyeceğimizi bilmiyoruz.
 
Birkaç Öneri:
* Eşinizle konuşurken onunla gözgöze olun.
* Eşinizi dinlerken başka bir şey yapmayın.
* Duygularına kulak verin ne hissettiğini anlamaya çalışın.
* Beden dilini gözlemleyin, eşinizin söyledikleri ile beden dili çelişikse ne hissettiğinden emin olmak için açıklama isteyin ama bunu yargılayıcı bir tavırla yapmayın.
* Sözünü kesmeyin.
 
 Kaliteli sohbet sadece iyi bir dinleyici olmayı değil aynı zamanda iyi bir konuşmacı olmayı ve kendini doğru ifade etmeyi de gerektirir. “Keşke kocam konuşsa da ne hissettiğini bilsem!” diyen kadın kendi anladığı dil ile iletişim kurmak istemektedir.
 
Kaliteli sohbet dilini öğrenmek ve duygularınızı daha iyi ifade etmek istiyorsanız önceden belirlediğiniz günün üç farklı zaman diliminde kendinize şu soruyu sorun: “Son üç saattir neler hissettim? Hatta bir çeşit çizelge bile yapabilirsiniz. Örneğin son üç saat içinde trafikte kırmızı ışıkta durduğunuzda arkadaki sürücünün size korna çalması (1), sekreterinizin sabah arayarak gelemeyeceğini ve hasta olduğunu bildirmesi (2), genel müdürün arayarak iki hafta içinde tamamlamayı umduğunuz raporu üç gün içinde masasında görmek istediğini söylemesi gibi olayları için;

OLAY
DUYGU
1
Öfke
2
Hayal kırıklığı
3
Panik ve endişe

Şeklinde bir çizelgeniz olabilir. Bu şekilde giderek kendi duygularınız daha farkında olmaya başlayabilirsiniz duygusal benliğiniz ile ilgili farkındalığınız artar. Böylece eşinize de duygularınızı ifade etmekte kolaylık kazanırsınız.
 
Bazı kişiler günlük yaşam sırasında çeşitli duygu, deneyim ve düşünceleri toplar ancak kendilerini konuşmak zorunda hissetmezler. Diğer başka grup ise göze ve kulağa seslenen her şeyi ağızlarına aktarırlar, iki konu arasında nadiren bir dakika kadar sessiz kalabilirler. Birinci gurubun biriktirme depoları kocamanken diğerlerinin bu türden bir depoları yoktur. Birinci gruptan biriyle birlikteyseniz ve siz ikinci gruba giriyorsanız bugün ne konuşacağım, nelerden bahsedeyim gibi bir endişeniz olamaz çünkü karşınızdaki nasıl olsa hiç susmayacaktır. Ancak aradan beş yıl geçtikten sonra “Bu kadın/adam ne zaman susacak? Biraz beni rahat bıraksa” demeye başlarsınız. Ancak birinci gruptakilerin konuşmayı öğrenebilmesi gibi ikinci gruptakilerin de dinlemeyi öğrenmesi mümkündür.
 
Birinci gruptaysanız her gün yaşadığınız üç olayı anlatmak ve bu olaylarla ilgili duygularınızı ifade etmek için mutlaka zaman ayırın. İkinci gruptaysanız karşınızdakinin sözünü kesmemek için çaba sarf edin.

2. Kaliteli Eylemler: Kaliteli zaman geçirmenin ikinci bir türüdür. “Eşim tarafından sevildiğimi en çok hissettiğim zaman ………… yaptığımız zamandır” cümlesini birlikte bir şeyler yapma eylemleriyle tanımlayanlar bu gruba girerler. Kaliteli eylemler; birinizin ya da her ikinizin ilgi duyduğu herhangi bir şey olabilir. Amaç birlikte bir şeyler yapmak ve yaptıklarınızı şu düşünceyle doldurmaktır: “Onun için değerliyim. Benim sevdiğim bir şeyi yapmak istedi ve bunu olumlu bir tutumla yaptı.”
 
 En azından biriniz bir eylemi yapmak istersiniz, eşiniz de aynı eylemi yapmak ister ve her ikiniz de öncelikle bunu birbirinize sevginizi ifade etmek için yaptığınızı bilirseniz, amaç gerçekleşmiştir. Sabah erken saatte bir yürüyüş, birlikte bahçe bakımı, birlikte seyrettiğiniz bir maç, tekne seyahati… gibi birtakım eylemler, aynı zamanda sizi sokan arı, kayak yaparken kırdığınız ayak, şömine başında içtiğiniz sıcak şarap, artık sizin şarkınız olan o parça gibi coşkusunu, heyecanını, tadını ya da komikliğini yıllar sonra bile hatırladığınız güzel bir anıya dönüşür ve o anı hatırladığınızda o anki güzel duygularınız da geri döner.
 
Bunlar için zaman bulunamadığına ilişkin bir gerekçe çok da mantıklı değildir. Eğer sağlığımızı sürdürebilmek için uyumaya, yemek yemeye zaman bulabiliyorsak baskın sevgi dili kaliteli zaman geçirmek olan bir eş için, evliliğimizin sağlığı açısından bu tür eylemlere zaman yaratabilmeyi başarmamız gerekir. Hoşlanmadığınız şeyleri eşiniz için yapmak zorunda kalabilirsiniz. Ama buna değeceğinden hiç şüpheniz olmasın.

Eşinizin Baskın Sevgi Dili Kaliteli Zaman İse;
    * İkinizden birinin büyüdüğü kente ve/veya mahalleye gidin, birlikte yürüyüşe çıkın. Çocukluğuyla ilgili eğlenceli anılarını sorun acı verici olanları da. Sonra bunları ilgiyle dinleyin.
 
     * Birlikte bisiklete binin.
 
     * Çimlerde yatıp yuvarlanın.

     * Öğle yemeğini dışarıda yemek için randevulaşın.
 
     * Pikniğe gidin.
    
     * Eşinizin sizinle birlikte yapmayı isteyeceği beş şeyi önem sırasına göre sıralamasını isteyin ve önünüzdeki beş ay boyunca bunları gerçekleştirmek için plan yapın.
   
     * Eşinizin evde en çok oturmaktan hoşlandığı yeri sorun ve orada onunla sohbet edin.
 
    * Eşinizin sevdiği sizin de hoşlandığınız bir eylemi düşünün ve eşinize ayda bir kez bu eylemde kendisine katılacağınızı ifade edin. Bir tarih belirleyin ve elinizden geleni yapın. Aralarda yaptığınız şeyle ilgili sorular sorun.
 
     * Altı ayda bir sadece ikinizin olduğu hafta sonu kaçışları planlayın.

     * Her gün onunla günün olaylarını paylaşmak için zaman ayırın ama onu gerçekten dinleyin, kendiniz de bir şeyler anlatın ve duygularınızı ifade edin.
 
     * Sohbet ederek birbirinizin geçmişini öğrenin.


www.serkanozkan.com.tr    www.okunlp.com

0 532 492 26 20